Ter bezlerinin normalden fazla çalışması sonucunda oluşan aşırı terleme, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
Çoğunlukla ergenlik döneminde ortaya çıkan aşırı terleme sosyal ortamlarda rahatsızlık hissi veriyor. Üstelik bu sorun sadece yaz aylarında değil, yılın 4 mevsiminde gün boyu devam ediyor ve hatta stres gibi etkenlerle daha da şiddetlenebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. A. Banu Çağlar, aşırı terleme tedavileri hakkında bilgi verdi.
Pek çok hastalığın sonucu olabilir
Aşırı terleme, yalnızca sıcak yaz günlerinde değil tüm yıl boyunca; 4 mevsim görülebilen bir sorundur. El, ayak ya da koltuk altı gibi bölgelerin yanı sıra vücudun tamamında ortaya çıkabilen terleme, pek çok önemli hastalıkta kaynaklanıyor olabilir. Enfeksiyonlar, endokrinolojik hastalıklar, nörolojik hastalıklar, kanser, ilaç kullanımları gibi çeşitli faktörlerin yol açabileceği aşırı terleme sorunu, genetik geçişli bir özelliğe de sahiptir. Lokal aşırı terleme den sıklıkla aileseldir. Terleme ender de olsa, nörolojik hastalıklar sonrasında gelişebilir.
Tedavi seçenekleri ile kontrol altına alınabilir
Aşırı terleme, herhangi bir sağlık sorununa yani ikincil bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmışsa, altta yatan nedenin ve hastalığın tedavisi sağlanmalıdır. Ailesel kaynaklı ve buna eşlik eden başka hastalığın görülmediği durumlarda uygulanan tedavi; topikal yani krem ve jel uygulamaları, iyontoforez, botoks ve cerrahi yöntemlerden oluşmaktadır. Lokal aşırı terlemelerde öncelikle krem-jel tedavilerine başvurulur. Alüminyum tuzları içeren kremler, el ve ayak aşırı terlemelerinde; roll-onlar ise koltuk altında kullanılabilir. Bu seçenekler, uygulanan alanda nemlilik olması durumunda tahrişe yol açabileceğinden, kuru alana uygulanmaları ve gece tercih edilmeleri önerilir. Sabah ise, tedavilerin uygulandığı bölge yıkanmalıdır. Başlangıçta her gece uygulama yapılırken, tedaviye yanıt alındıktan sonra uygulama sıklığı kademeli olarak azaltılır.
Ağrısız, acısız işlemlerle etkili tedaviler
İyontoforez tedavisi el içi ve ayak tabanı aşırı terlemelerinde kullanılan etkinliği oldukça yüksek bir seçenektir. Terleme olan bölge, çok hafif elektrik akımı verilen içi su dolu özel cihazlar içerisinde belirli sürelerde bekletilmektedir. İşlem sırasında hafif karıncalanma hissi ve kaşıntı olabilir. Tedavi sonrasında ise nadiren uygulama yapılan alanlarda kızarıklık, şişlik ve küçük su toplamaları meydana gelebilir. Tedavi öncelikle hastanede uygulanır. Sonrasında ise uygulamaya, ev tipi cihazlarla ev ortamında devam edilebilir. Gebelerde, kalp pili olanlarda ve ortopedik protezi olanlar bu seçeneğin tercih edilmeyeceği hasta grubudur.
Çözüm odaklı botoks uygulamaları
Botoks uygulamaları özellikle koltuk altı ve avuç içi aşırı terlemesinde tercih edilir. İşlemin uygulanacağı alan, anestezi içeren kremler ile uyuşturulur ve sonrasında botoks, enjeksiyon şeklinde uygulanır. Oldukça etkili olan bu yöntemin 6 ay aralıklarla tekrarlanması gerekmektedir. Bu tedavilerin dışında cerrahi yöntemlere de başvurulabilir. Cerrahi yöntemlerin başarı oranları çok yüksektir ancak cerrahi sonrası tedavinin uygulandığı alanlar dışındaki bölgelerde ortaya çıkabilen terleme, artışından dolayı diğer tedavilere yanıtsız ve şiddetli aşırı terlemesi olan kişilerde tercih edilmelidir.
Çoğunlukla ergenlik döneminde ortaya çıkan aşırı terleme sosyal ortamlarda rahatsızlık hissi veriyor. Üstelik bu sorun sadece yaz aylarında değil, yılın 4 mevsiminde gün boyu devam ediyor ve hatta stres gibi etkenlerle daha da şiddetlenebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü'nden Uz. Dr. A. Banu Çağlar, aşırı terleme tedavileri hakkında bilgi verdi.
Pek çok hastalığın sonucu olabilir
Aşırı terleme, yalnızca sıcak yaz günlerinde değil tüm yıl boyunca; 4 mevsim görülebilen bir sorundur. El, ayak ya da koltuk altı gibi bölgelerin yanı sıra vücudun tamamında ortaya çıkabilen terleme, pek çok önemli hastalıkta kaynaklanıyor olabilir. Enfeksiyonlar, endokrinolojik hastalıklar, nörolojik hastalıklar, kanser, ilaç kullanımları gibi çeşitli faktörlerin yol açabileceği aşırı terleme sorunu, genetik geçişli bir özelliğe de sahiptir. Lokal aşırı terleme den sıklıkla aileseldir. Terleme ender de olsa, nörolojik hastalıklar sonrasında gelişebilir.
Tedavi seçenekleri ile kontrol altına alınabilir
Aşırı terleme, herhangi bir sağlık sorununa yani ikincil bir nedene bağlı olarak ortaya çıkmışsa, altta yatan nedenin ve hastalığın tedavisi sağlanmalıdır. Ailesel kaynaklı ve buna eşlik eden başka hastalığın görülmediği durumlarda uygulanan tedavi; topikal yani krem ve jel uygulamaları, iyontoforez, botoks ve cerrahi yöntemlerden oluşmaktadır. Lokal aşırı terlemelerde öncelikle krem-jel tedavilerine başvurulur. Alüminyum tuzları içeren kremler, el ve ayak aşırı terlemelerinde; roll-onlar ise koltuk altında kullanılabilir. Bu seçenekler, uygulanan alanda nemlilik olması durumunda tahrişe yol açabileceğinden, kuru alana uygulanmaları ve gece tercih edilmeleri önerilir. Sabah ise, tedavilerin uygulandığı bölge yıkanmalıdır. Başlangıçta her gece uygulama yapılırken, tedaviye yanıt alındıktan sonra uygulama sıklığı kademeli olarak azaltılır.
Ağrısız, acısız işlemlerle etkili tedaviler
İyontoforez tedavisi el içi ve ayak tabanı aşırı terlemelerinde kullanılan etkinliği oldukça yüksek bir seçenektir. Terleme olan bölge, çok hafif elektrik akımı verilen içi su dolu özel cihazlar içerisinde belirli sürelerde bekletilmektedir. İşlem sırasında hafif karıncalanma hissi ve kaşıntı olabilir. Tedavi sonrasında ise nadiren uygulama yapılan alanlarda kızarıklık, şişlik ve küçük su toplamaları meydana gelebilir. Tedavi öncelikle hastanede uygulanır. Sonrasında ise uygulamaya, ev tipi cihazlarla ev ortamında devam edilebilir. Gebelerde, kalp pili olanlarda ve ortopedik protezi olanlar bu seçeneğin tercih edilmeyeceği hasta grubudur.
Çözüm odaklı botoks uygulamaları
Botoks uygulamaları özellikle koltuk altı ve avuç içi aşırı terlemesinde tercih edilir. İşlemin uygulanacağı alan, anestezi içeren kremler ile uyuşturulur ve sonrasında botoks, enjeksiyon şeklinde uygulanır. Oldukça etkili olan bu yöntemin 6 ay aralıklarla tekrarlanması gerekmektedir. Bu tedavilerin dışında cerrahi yöntemlere de başvurulabilir. Cerrahi yöntemlerin başarı oranları çok yüksektir ancak cerrahi sonrası tedavinin uygulandığı alanlar dışındaki bölgelerde ortaya çıkabilen terleme, artışından dolayı diğer tedavilere yanıtsız ve şiddetli aşırı terlemesi olan kişilerde tercih edilmelidir.