Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna,14-50 yaş arasındaki erkeklerde görülen ve kendini sorumluluk almaktan kaçma, yaşları olgun olmasına rağmen çocuksu davranışlar sergileme ve büyüme korkusuyla gösteren Peter Pan sendromuna ilişkin önemli bilgiler paylaşıyor.
Her çocuk doğar, gelişiminin bir parçası olarak büyür ve yetişkinliğe adım atar. Anca bazı erkekler yaşları kaç olursa olsun adeta büyümekten kaçar ve hep çocuk kalmak ister. Bu durum akıllara Peter Pan'ın hikayesini getirir, büyümeyi reddeden haylaz çocuk… 1983 yılında Psikanalist Dan Kiley tarafından bulunan bu sendromun adını Peter Pan'dan almasının tesadüf olmadığını söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, "Bu sendromun görüldüğü erkekler yaşıyla her ne kadar olgun bir birey gibi görünse de, konuşmalarıyla ve davranışlarıyla hala bir çocuktur. Kendisini tanımayan insanlar tarafından çekici olarak tanımlanan bu erkekler, insanlar üzerinde ilk izlenim olarak olumlu etkiler bırakır.
Genellikle evlilikten uzak duran bu erkekler; sorumluluklardan kaçmak, rahat ve kaygısız bir hayat sürmek için aileleriyle yaşamayı tercih eder. Hangi meslekte çalışmak istediğine karar vermekte güçlük çekip eğitimini bitirmede zorluk yaşarlar. Eğitimli olan kişiler ise şu anki hallerinden memnuniyet duymak yerine daha fazlasını yapmaları gerektiğini düşünür" diyor.
Peter Pan sendromu 14-50 yaş arasındaki erkeklerde görülüyor
14-50 yaş arasındaki erkeklerde görülen Peter Pan sendromu yaşayan bireylerin genellikle duyguları köreldiğini ifade eden Uzm. Kl. Psk. Merve Kırna, bu erkeklerin kızgınlıklarını öfke olarak, üzüntü ve kederlerini ise istemsiz neşe ve çocuksu şakalarla yansıttıklarını belirtiyor. Kırna, Peter Pan sendromu yaşayan erkeklerde görülen davranış biçimlerine ilişkin şunları anlatıyor: "Eleştirilere karşı yetersizlik hissedip genellikle "Bilmiyorum, umrumda değil" gibi savunmaları kullanırlar. Üşengeçlerdir. Genellikle aidiyet hissi yaşamak isterler. Yalnız olmaya karşı toleransları düşük olduğu için arkadaş edinme çabaları yüksektir.
Ergenliklerinin ardından kız arkadaş bulma için yoğun bir çaba harcarlar. Ancak olgunlaşmamış davranışları nedeniyle kızları kendilerinden uzaklaştırırlar. Reddedilmeye karşı duyarlılık, bu yumuşak ve nazik kişilerin sert ve kaba tavırların arkasına saklanmalarına neden olur. Kendilerini cinsel anlamda kanıtlayabilmek için sayısız kişiyle birlikte olabilirler. Bir kişide karar kıldıklarında ise ona tamamen bağlanıp, karşısındaki kişiyi kaybetmemek için kendilerini acındırırlar."
Annelerine kızar, babalarıyla yakınlaşmak için özlem duyarlar
Peter Pan sendromu yaşayan erkeklerin genellikle aile içi iletişim hatalarının yaşandığı, duygusal paylaşımların olmadığı ortamlarda yetiştiklerini anlatan Kırna, "Ebeveynlerine bakıldığında ise sınır koymayan anne-babalar, duygularını tanımayan ve bu konudan dolayı aklı karışık olan babalar, aşırı kollayıcı annelerle karşılaşıyoruz. Bu erkekler genellikle annelerine karşı kızgınlık duyar ve annelerinin etkilerinden kurtulmak ister. Fakat bunu her denediklerinde suçluluk duyarlar. Öfke patlamalarıyla yaşadıkları tartışmanın sonunu, çocuksu özürlerle kapatma çabasına girerler. Babalarına karşı yabancılaşmış duygular içindedirler. Hem babalarıyla yakın olmak için büyük bir özlem duyar hem de onun sevgi ve onayını alamayacağına dair keskin düşünceleri vardır" diyor.
Eşinize annesi gibi davranmayın
Peter Pan sendromu görülen erkeklerin bireyselleşmesinin büyük önem taşıdığının altını çizen Kırna, "Ailelerin çocuklarının artık bir yetişkin olduğunu kabullenip, sorumluluk ve görevlerini kendilerini hissettirmesi ve ona göre davranmaları şart. Eşlerin ise anne gibi koruyucu, kollayıcı olmak, onların sorumluluklarını üstlenmek, eşlerine çocuk gibi davranmak yerine eşlerine bir birey olduğunu hissettirecek şekilde davranmaları gerekir" diyerek bu erkeklerin farklı yaş gruplarındaki davranış biçimlerini şöyle özetliyor:
Her çocuk doğar, gelişiminin bir parçası olarak büyür ve yetişkinliğe adım atar. Anca bazı erkekler yaşları kaç olursa olsun adeta büyümekten kaçar ve hep çocuk kalmak ister. Bu durum akıllara Peter Pan'ın hikayesini getirir, büyümeyi reddeden haylaz çocuk… 1983 yılında Psikanalist Dan Kiley tarafından bulunan bu sendromun adını Peter Pan'dan almasının tesadüf olmadığını söyleyen DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, "Bu sendromun görüldüğü erkekler yaşıyla her ne kadar olgun bir birey gibi görünse de, konuşmalarıyla ve davranışlarıyla hala bir çocuktur. Kendisini tanımayan insanlar tarafından çekici olarak tanımlanan bu erkekler, insanlar üzerinde ilk izlenim olarak olumlu etkiler bırakır.
Genellikle evlilikten uzak duran bu erkekler; sorumluluklardan kaçmak, rahat ve kaygısız bir hayat sürmek için aileleriyle yaşamayı tercih eder. Hangi meslekte çalışmak istediğine karar vermekte güçlük çekip eğitimini bitirmede zorluk yaşarlar. Eğitimli olan kişiler ise şu anki hallerinden memnuniyet duymak yerine daha fazlasını yapmaları gerektiğini düşünür" diyor.
Peter Pan sendromu 14-50 yaş arasındaki erkeklerde görülüyor
14-50 yaş arasındaki erkeklerde görülen Peter Pan sendromu yaşayan bireylerin genellikle duyguları köreldiğini ifade eden Uzm. Kl. Psk. Merve Kırna, bu erkeklerin kızgınlıklarını öfke olarak, üzüntü ve kederlerini ise istemsiz neşe ve çocuksu şakalarla yansıttıklarını belirtiyor. Kırna, Peter Pan sendromu yaşayan erkeklerde görülen davranış biçimlerine ilişkin şunları anlatıyor: "Eleştirilere karşı yetersizlik hissedip genellikle "Bilmiyorum, umrumda değil" gibi savunmaları kullanırlar. Üşengeçlerdir. Genellikle aidiyet hissi yaşamak isterler. Yalnız olmaya karşı toleransları düşük olduğu için arkadaş edinme çabaları yüksektir.
Ergenliklerinin ardından kız arkadaş bulma için yoğun bir çaba harcarlar. Ancak olgunlaşmamış davranışları nedeniyle kızları kendilerinden uzaklaştırırlar. Reddedilmeye karşı duyarlılık, bu yumuşak ve nazik kişilerin sert ve kaba tavırların arkasına saklanmalarına neden olur. Kendilerini cinsel anlamda kanıtlayabilmek için sayısız kişiyle birlikte olabilirler. Bir kişide karar kıldıklarında ise ona tamamen bağlanıp, karşısındaki kişiyi kaybetmemek için kendilerini acındırırlar."
Annelerine kızar, babalarıyla yakınlaşmak için özlem duyarlar
Peter Pan sendromu yaşayan erkeklerin genellikle aile içi iletişim hatalarının yaşandığı, duygusal paylaşımların olmadığı ortamlarda yetiştiklerini anlatan Kırna, "Ebeveynlerine bakıldığında ise sınır koymayan anne-babalar, duygularını tanımayan ve bu konudan dolayı aklı karışık olan babalar, aşırı kollayıcı annelerle karşılaşıyoruz. Bu erkekler genellikle annelerine karşı kızgınlık duyar ve annelerinin etkilerinden kurtulmak ister. Fakat bunu her denediklerinde suçluluk duyarlar. Öfke patlamalarıyla yaşadıkları tartışmanın sonunu, çocuksu özürlerle kapatma çabasına girerler. Babalarına karşı yabancılaşmış duygular içindedirler. Hem babalarıyla yakın olmak için büyük bir özlem duyar hem de onun sevgi ve onayını alamayacağına dair keskin düşünceleri vardır" diyor.
Eşinize annesi gibi davranmayın
Peter Pan sendromu görülen erkeklerin bireyselleşmesinin büyük önem taşıdığının altını çizen Kırna, "Ailelerin çocuklarının artık bir yetişkin olduğunu kabullenip, sorumluluk ve görevlerini kendilerini hissettirmesi ve ona göre davranmaları şart. Eşlerin ise anne gibi koruyucu, kollayıcı olmak, onların sorumluluklarını üstlenmek, eşlerine çocuk gibi davranmak yerine eşlerine bir birey olduğunu hissettirecek şekilde davranmaları gerekir" diyerek bu erkeklerin farklı yaş gruplarındaki davranış biçimlerini şöyle özetliyor:
- 12-17 yaş arasında: Sorumsuzluk, tedirginlik, yalnızlık ve cinsel rol çatışmaları kendini gösterir. İçinde bulunduğu görevlerden kaçıp yalnız kalır.
- 18-22 yaş arasında: Bu yaşlarda ise kendini fazla beğenme, narsizm ve şovenist tavırlar ağır basar.
- 23-25 yaş arasında: Belirsiz ve genel bir doyumsuzluk hali, bu doyumsuzluktan şikayet ederek yardım arayışı içinde olma, mutsuz ve rahatsızlık duygularından dolayı şiddetli bir kriz dönemi görülür
- 26-30 yaş arasında: Büyümüş bir yetişkin rolü oynar.
- 31-45 yaş arasında: Evlenen, çocuğu ve işi olan Peter Pan sendromlu kişiler bu yaşlarda her şeyi olmasına rağmen yaşamı sıkıcı bulmakta, hayatı monoton yaşamakta ve ümitsiz bir durum içindedir.
- 45 yaş üstü: Yaşı ilerleyen erkekler depresif bir duygu durum içinde, ajite davranışlar sergiler. Gençliğini yeniden geri alma düşüncesinde olup; çocuk olmaya çalışma, bulunduğu hayatı sıkıcı bulur ve bu nedenle isyan edip istemediği hayat modundan uzaklaşma çabası içine girer.