Turgut Uyar'ın dediği gibi "her şeyden biraz kalır
diyordu hayat. Kavanozda biraz kahve, kutuda birkaç sigara , insanda biraz
acı..
Kahve deyip geçmeyin efendim , o kahvenin bir ruhu var, yaklaşık 600 yıldır hayatımızda olan kahvenin; çiçekleri beyaz hoş kokulu, kirazı andıran kırmızı meyvesinin içinde iki çekirdek bulunan, ağacı bile dikildikten 3 yıl sonra meyve vermeye başlayıp 30 - 40 yıl boyunca aralıksız meyve veren, Habeşistan 'da başlayan Yemen , Mekke, Kahire, Şam'dan sonra İstanbul 'a İstanbul'dan da Avrupa ve dünyanın dört bir tarafına yayılan öyküsü vardır ayrıca öyle kolay değildir içimi o yüzdendir belki işveli bir şekilde cezveden fincana bırakması kendini ve eski tiryakilerin bin bir özenle tüketmeleri sert kahvelerini !
Kahvenin bir sohbet aracı olduğu doğrudur. Bakınız eskiden
sabah eşlerini işe gönderen kadınlar "gel kız sana bi'kahve yapayım"
cümlesi ile başlayan günlerini akşam olunca yemekten sonra "yorgunluk
kahvesi yapayım sana bey" cümlesi ile bitirmemişler midir? Kahvaltı kültürümüz
bile kahve + altı şeklindedir, sonradan öğün haline gelmiştir. Kız isteme
merasimlerimiz kahve ile gerçekleşir bizim. Şiirlerimize türkülerimize
şarkılarımıza konu olmuştur Türk kahvesi hatta kızlarımızın kaşı gözü bile
kahve fincanlarına benzetilmiştir.
70 yıllık bir kahve işletmesinin üçüncü kuşak işletmecisi
olarak biraz daha özel bir yer alır benim hayatımda Türk Kahvesi, kahve benim
için özlemektir çocukluğumu, düşlemektir geleceğimi.
Bugün 1 Ekim , Uluslararası Kahve Organizasyonu kahve gününü
resmi olarak 1 Ekim olduğunu ilan etti.. Kurukahveci Şeref Ünel olarak biz
kahve tiryakileri için her gün kahve günü olsa da hadi şimdi bir fincan kahve
için sevdiklerinizle ve o kahveli dudaklarınızla bir şeyler fısıldayın
sevdiklerinize diyoruz.
Kahve keyfinde bir gün diliyorum
www.kurukahveciserefunel.com.tr
www.instagram.com/kurukahveci_seref_unel