Kalp hastalarının tedavisinde sporun en az medikal tedavi kadar önemli olduğunu belirten Aydoğdu, hastaların spor yapmadan önce hekime danışarak yarar-zarar oranı değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı
Prof. Dr. Sinan Aydoğdu, kalp ve damar rahatsızlıkları olanları, spor konusunda uyardı. Bilinçsizce yapılan egzersizlerin faydadan çok zarara yol açacağını vurgulayan Aydoğdu, "Egzersiz süresi hastanın fiziksel ve kardiyak durumuna göre değişmekle beraber başlangıçta günde 10 dk'dan az olması koşuluyla haftada en az 3 gün olarak planlanmalıdır" dedi.
Kalp damar hastalığının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en önde gelen ölüm nedeni olduğunu anlatan Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreter Yardımcısı Prof. Sinan Aydoğdu, Kalp damar hastalıklarının önlenmesinde sigaranın bırakılması, egzersiz yapılması, kolesterolün ve kan basıncının kontrolünün önemli olduğunu belirtti.
Yürüme, bisiklet, yüzme
"Günümüzde sağlıklı yaşamın anahtarı olarak görülen egzersiz, kalp debisini artırır, kalbin oksijen ihtiyacını azaltır dolayısıyla kalbin daha verimli çalışmasına yardımcı olur. Egzersiz sağlıklı yaşam için önemlidir ancak bilinçsizce yapılan egzersizin kalp hastalarına faydadan çok zarar verebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle kalp hastalığı olan bireyler nasıl spor yapmaları konusunda bilgilendirilmelidir. Kalp hastaları için sporla ilgili öneriler sağlıklı insanlardakine benzer olmakla beraber hastanın kardiyovasküler ve genel medikal durumuna göre modifiye edilmelidir" diyen Prof. Dr. Sinan Aydoğdu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hastanın kalp fonksiyonları, kalp hastalığında son dönemde kötüleşme olup olmaması önemlidir. Egzersize yeni başlayacak kalp hastalarında ve kalp hastalığı tanısını yakın zamanda almış hastalarda (örn. miyokard enfarktüsü sonrası) izometrik egzersiz olarak nitelenen kasların diğer kaslara veya hareket etmeyen bir cisme karşı gerginleştirilmesi olarak tanımlanan ağırlık kaldırma, kürek çekme, mekik gibi egzersizlerden uzak durulmalıdır. Kalp damar hastalarında başlangıçta yürüme, bisiklete binme, yüzme gibi izotonik egzersizler uygundur. Bu aktiviteleri sorun yaşamadan en az 6 ay devam ettirebilen hastalarda aşamalı olarak izometrik egzersizler planlanabilir.
Egzersiz esnasında ani kardiyak arrest veya ölüm gelişme riski oldukça düşüktür (kardiyak arrest için 1/112000 hasta, ölüm için 1/784000 hasta). Ancak bu ciddi komplikasyonlar özellikle yüksek kardiyak risk taşıyan hastalarda görülmektedir. Bu nedenle stabil olmayan anginapektoris, ciddi aort darlığı, kontrol altına alınamayan ritim bozukluğu ve dekompanse kalp yetmezliği olan hastaların tedavileri tamamlanana kadar sportif faaliyetlerden uzak durmaları önerilmelidir.
Hipertansiyon hastalarının spor yapması kan basıncı kontrolüne yardımcı olması bakımından önerilir. Ancak sistolik kan basıncı>160 mmhg ve diastolik kan basıncı >105 mmhg olan hastalarda kan basıncı kontrolü sağlandıktan sonra egzersize başlanması veya devam edilmesi uygundur."
"Sabah erken saatte spor uygun değil"
Egzersiz sırasında ulaşılması hedeflenen kalp hızının kişiye göre belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Aydoğdu "220-yaş şeklinde hesaplanan hedef kalp hızının %40-85'i egzersiz esnasında ulaşılacak kalp hızı olmalıdır. Özellikle kalp fonksiyonları zayıflamış, yakın zamanda miyokard enfarktüsü geçiren hastalarda hedef kalp hızının %40'ı ile egzersize başlanmalı ve aşamalı olarak hedef kalp hızının %85'i hedeflenmelidir. Kalp damar hastalarında egzersize başlarken yaklaşık 10 dk süresince ısınma peryodu olmalıdır. Hastaların çok sıcak veya çok soğuk havalarda spor yapması sakıncalıdır. Bunun nedeni hem aşırı sıcak hem de aşırı soğuğun kalbin iş yükünü artırmasıdır. Spor için sabah erken saatler dışında günün herhangi bir saati seçilebilir. Adrenerjik hormonların salınımı özellikle sabah erken saatlerde olmaktadır. Bu nedenle kalp ile ilişkili komplikasyonların arttığı erken saatlerde spordan kaçınmak uygun olacaktır" şeklinde konuştu.
"Haftada en az 150 dakika egzersiz yapılmalı"
Egzersiz süresinin hastanın fiziksel ve kardiyak durumuna göre değişmekle beraber başlangıçta günde 10 dk'dan az olması koşuluyla haftada en az 3 gün olarak planlanması gerektiğini belirten Prof. Dr. Sinan Aydoğdu "egzersiz süresi tolere edilebildiğince artırılarak haftada en az 150 dk egzersiz yapılmalıdır. Egzersiz esnasında göğüs ağrısı, bayılır gibi olmak, çarpıntı, baş dönmesi gibi belirtiler ciddiye alınmalı, egzersize devam edilmemeli ve klinik durum doktor tarafından yeniden değerlendirilerek spora devam edilip edilmeyeceği kararı verilmelidir" dedi.
"Kalp hastalarının tedavisinde spor en az medikal tedavi kadar önemli"
Prof. Dr. Aydoğdu "hastaların kullandığı ilaçlar da spor önerilerinde göz önünde bulundurulmalıdır. Örneğin antikoagülan tedavi alan kalp hastalarının temas gerektiren veya travma riski yüksek yarışmalı sporlardan kaçınması gereklidir. Antihipertansif tedavide diüretik kullanan hastaların spor esnasında sıvı alımlarının iyi olmasına dikkat edilmelidir. Kalp hastalarının tedavisinde sporun en az medikal tedavi kadar önemli yer tuttuğu unutulmamalıdır. Ancak spor yapmadan önce hekime danışarak yarar-zarar oranı değerlendirilmeli ve ona göre egzersiz planlaması yapılmalıdır" şeklinde konuştu.