Üreme çağına gelmiş bir genç kızın kaç yaşında adet görmeye başladığının çok önemli olduğunu dile getiren Op. Dr. Ayşe Kara; 'Ülkemiz ortalaması 11-12 yaş civarında olmasına rağmen; son yıllarda ergenlik başlangıcının 8 yaşına kadar indiğini görmek mümkün. Dolayısıyla sekonder seks karakterlerinin belli olması 8 yaş civarıdır. 8 yaş dönemindeki bir kız çocuğunda göğüsler çıkmaya başlıyorsa problem olabilir. Bu durumda ailelerin mutlaka çocuk sağlığı ve hastalıkları ya da çocuk endokrinolojisi uzmanına başvurmaları gerekir. 11-12 yaşında adet görmeye başladıktan sonra ayda bir adet oluyorsa sıkıntı yok diyebiliriz. Ancak, tüylenme ve sivilce oluşumunda ciddi artışa adet düzensizliği de eşlik ediyorsa genetik geçişli polikistik over sendromu olabileceği için kontrol amaçlı kadın hastalıkları ve doğum uzmanına götürmekte fayda vardır.
Ergenliğe yeni girmiş bir kız çocuğunda gereğinden fazla kıllanma ona gelecekte sıkıntı yaşatabilir; sonrasında insülin direnci gelişebilir, kilosu artabilir, şekerle ilgili problemleri olabilir' diye konuştu.
Rahim Ağzı Kanseri riskini düşürmek elinizde!
Günümüzde kadınlarda görülen kanser türleri arasında en hızlı ilerleyen; ancak erken teşhis edildiğinde tedaviyle kurtulma şansının çok yüksek olduğu rahim ağzı kanserinden korunmak için kız çocuklarına 12 yaşında rahim ağzı kanser aşısı yaptırılması, gelecekte rahim ağzı kanseri açısından koruma sağlar. Cinsel aktif olmadan yaptırıyor olmak çok daha anlamlı ve koruyucudur.
Rutin kontrol ve testler sağlıklı yaşamın anahtarı!
Evlilik öncesinde genç bir kızın gelecekteki sağlığını olumsuz etkilememesi açısından muayene olmasında fayda vardır. Evlilik dönemi sonrasında yıllık yaptırılan smear testi, başta kadının en üretken çağında görülen rahim ağzı kanseri olmak üzere pek çok hastalığın erken tanısında çok önemli bir role sahiptir. Özellikle 30-35'li yaşlarda daha fazla görülen rahim ağzı kanseri, ileri dönemlerde yerini yumurtalık ve rahim kanseri riskine bırakır. O yüzden belli dönemlerde belli kanserlere yönelik taramaları göz ardı etmemek gerekir.
Sağlıklı hamilelik için sağlıklı bir başlangıç gerekir…
Hamilelik planlanmadan önce mutlaka rutin kontrollerin, kan sayımının yapılması, bulaşıcı hastalık risklerinin değerlendirilmesi, tiroid değerlerine bakılması, kan uyuşmazlığı yönünden çiftlerin bilgilendirilmesi gerekir. Bebek gelişiminde en önemli dönem olan ilk 3 ayda kesinlikle folik asit desteğinden yararlanılmalıdır. Gebelik gerçekleştikten sonra da gebeliğin yerleşim yeri çok önemli olduğu için mutlaka düzenli kontrollerle gebelik takiplerinin yapılması gerekir. Doğum sonrası doğum şekline bağlı olarak bir hafta 10 gün arasında ilk kontrol yapılır. Vücudun toparlanması en erken 2 ayı süresini bulur. 40 gün geçtikten sonra vücudun normal seyrine dönüp dönmediğini görmek için genel kontrol yapılır ve korunma yöntemleri hakkında bilgi verilir.
Menopoz son değil; yeni bir başlangıçtır!
Özellikle menopoz döneminde protein ağırlıklı sağlıklı beslenme, kalsiyum ve D vitamini takviyesi, spor, kadın sağlığını korumak için vazgeçilmezlerin başında yer alır. Premenopoz dönemdeki en belirgin işaret adet düzensizliğidir. Kadınların çoğu 40'lı yaşlara geldiğinde adet düzensizliği ile ilgili sıkıntılar yaşayabilir. Bu süreçte takip çok önemlidir. 40 yaş ve üstünde smear testinin yanı sıra meme filmi, meme ultrasonu yaptırılması gerekir. Özellikle ailede genetik bir yatkınlık yoksa 40 yaş civarı; varsa 30-35 yaş döneminde check-uplara başlamak gerekir. 40'lı yaşlardan sonra yumurtalık kistleri ve yumurtalık kanseri açısından yine dikkatli olmak önemlidir. Kişi menopoza girdiyse kemik erimesi de başlayabilir. 40-45 yaş öncesi menopoza giriyorsa, gerekli kontrol ve testler yapılarak uygun görüldüğü takdirde kemik erimesini önlemek için hormon takviyesi yapmak gerekebilir. Kemikler için de kalsiyum ve D vitamini kemik erimesi olmasın diye birlikte alınmalıdır.