İş yerinde yoğun iş temposundan kaynaklanan, sağlıksız gıdalarla masa başında işe devam etme alışkanlığının ne yediğinizin farkına bile varmadan abur cubur tüketilmesine ve kısa süre sonra tekrar acıkmaya yol açtığını belirten Herbalife Beslenme Danışma Kurulu Üyesi Doç. Dr. İsmet Tamer, yoğun iş temposunda çalışanlar için pratik ve sağlıklı beslenme önerilerini paylaştı. Tamer, önerilerini şöyle sıraladı:
Sabahları badem, ceviz, kuru kayısı tüketin
Sabah işe geldikten sonra susamlı bir simit ve iki şekerli çay içmek yerine badem, ceviz, kuru kayısı, incir veya erik kurusu ile kendinizi şımartabilirsiniz. Unutmayın susamlı normal boy bir simit, yaklaşık 4 dilim ekmeğe bedeldir ve siz o simidi bir arkadaşınızla paylaşsanız bile, her gün yenen yarım simit, yıl sonunda fazladan yaklaşık 2 ile 4 kilo almanıza neden olur!
Kendinize sağlıklı atıştırmalıklar hazırlayın
Bir gece önceden yıkayıp buzdolabınıza koyduğunuz havuçları uzunlamasına dilimleyin, salatalıkları sabah soyup dilimlemek üzere hazırlayın, yanında düşük kalorili ve hazmı kolay, hatta sindiriminize yardımcı olabilecek krakerler ve onlara eşlik edecek az yağlı, az kalorili peynir dilimleri; mevsimine göre muz, portakal, mandalina ya da her mevsim kolayca bulabileceğiniz elma dilimleri gün içerisinde enerjiniz düştükçe sizi sağlıksız kaçamaklar yapmaktan koruyacaktır. Su ve vitamin değerleri yüksek alternatifler tercih ederek hem bedeninizi, hem de zihninizi enerjik kılabilir bağışıklık sisteminizi güçlendirebilirsiniz.
Kısa süreli iyi hissettiren gıdalara dikkat edin
İşyerleri genellikle stresin yoğun olduğu yerlerdir. Çikolatalı ürünler ve basit karbonhidrat içeren albenili gıdalar özellikle baskı altındaysanız size daha bir lezzetli görünebilir. İçerdikleri bazı maddeler sayesinde de bir süre için kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayabilirler.
Tekrar tekrar aynı tekdüze işleri yaparken ortaya çıkan can sıkıntısı ve bezginlik hissi de, sizi abur cubur tüketmeye yönlendirebilir.
Yağlı, ağır kızartma ve aşırı karbonhidrattan uzak durun
Dışarda yemek zorundaysanız da en yakındaki fastfood restoranını tercih etmeniz gerekmiyor. İnternette birazcık dolaşırsanız, yakınlarda yürüme mesafesinde mutlaka size hitap eden, beslenme alışkanlıklarınıza uygun, sağlıklı ve dengeli beslenme düzeninizi bozmayacak mekanlar gözünüze çarpacaktır.
Biraz çaba ile öğle yemeğinizde protein, vitamin ve lif ihtiyacınızın bir kısmını karşılayacak, ayrıca günlük enerji gereksiniminiz için kaliteli karbonhidratları bulabileceğiniz bir menü oluşturabilirsiniz. Güzel bir mevsim salatası, içinde birkaç tane kızarmış tam tahıllı veya kepek ekmeği parçası, üzerinde peynir rendesi ya da az yağlı peynir seçeneklerinden hazırlanmış ızgara hellim veya köfte, yanında az yağlı yoğurt ya da ayran bu menülere örnek olabilir. Siz siz olun öğlen yemeklerinde yağlı, ağır kızartma ve aşırı karbonhidrattan uzak durun! Bunlar ilk etapta sizi tatmin etse de dakikalar içerisinde hızla yükselecek kan şekeriniz ve ardından metabolizmanız üzerine binen yük, öğleden sonra performansınızı kesinlikle olumsuz etkileyecektir.
İş arkadaşlarınızda sosyalleşirken yediklerinize dikkat edin
İşyerinde takdir edilmenin ya da daha da basiti, fark edilmenin yollarından bir tanesi sosyal ortamlarda bulunmak ve özellikle de işyerinden arkadaşlarla sosyalleşmekten geçer. Bu ortamlarda herkes bir şeyler yiyip içerken kendinizi bunlardan alıkoymak neredeyse imkânsızdır. Bu gibi zamanlarda sağlıksız atıştırmalıklardan uzak durmaya gayret edin.
Bir önceki akşamdan 5 dakika ayırarak ertesi güne hazırlık yapın
Akşamdan yıkayıp doğradıktan sonra kapalı sağlıklı kaplarda buzdolabında sakladığınız malzemelerle ertesi sabah sadece 5 dakikada lezzetli yiyecekler hazırlayabilirsiniz. Tam buğday ekmeği dilimi üzerinde az yağlı peynir, salatalık veya kıvırcık yaprakları, likopenden zengin taze domates dilimleri, belki de bir önceki akşam yemeğinden kalmış haşlanmış tavuk göğüs etinden birkaç söğüş dilim ve onları daha da lezzetli hale getiren doğal yolla kurutulmuş kırmızıbiber parçacıkları, siyah zeytin dilimleri ile hazırlanmış bir sandviç ya da buzdolabında saklanmış bulgur pilavı, soğuk makarna ve zeytinyağlı çeşitlerinin yanında az yağlı yoğurt veya ayran sağlıklı ve pratik bir öğüne örnek gösterilebilir. Eğer laktoz ile başınız dertli ise bu sorunu aşmak için akşamdan biraz yoğurt ve sade soda ile kendi ayranınızı da yapabilirsiniz.
Yiyeceklerinizi uygun koşullarda saklayın
İşyeriniz evinize çok uzaksa ya da işyerinde götürdüklerinizi saklayabileceğiniz bir buzdolabı yoksa sorun yaşayabilirsiniz. Gıdalar yeterince soğukta saklanmadıkları takdirde ancak 2 saat kadar dayanabilirler, bu süreden sonra bakteri üremesi nedeniyle besin zehirlenmeleri söz konusu olabilir. Aynı durum işyerindeki buzdolapları düzenli ve uygun şekilde temizlenmedikleri hallerde de ortaya çıkabilir. ABD'de yapılan bir çalışmada insanların %20'sinin işyerlerindeki buzdolaplarının gerektiği gibi temizlenip temizlenmediğinden haberleri bile olmadığını ortaya koydu! Üstelik temizleme bezi, bulaşık süngeri gibi mikrop yuvaları da cabası! En iyisi siz tek kullanımlık kağıt havlu ve el dezenfektanı, hiç değilse ıslak mendil bulundurmayı ihmal etmeyin! Besinlerin soğukta kalması için evden buz kabı içinde getirmek ya da bir pet su şişesini dondurarak yiyeceklerinizi bu pet şişenin yanında bulundurmak, size pratik bir çözüm sunabilir. Fermuarlı buzdolabı poşetleri ya da kullanılmış, yıkanmış küçük cam kavanozlar da güvenilir taşıma seçenekleridir.