Nedeni ise bu aylarda polenlerini atmosfere salan bitkilerin etkisiyle burnu yoğun olarak etkileyen ve halk arasında 'saman nezlesi' adı verilen bahar alerjileri.
Aşırı burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma, burun ve göz kaşıntısı, gözlerde sulanma ve batma ile hastaya gün boyu gözünü açtırmayan bu durum, birçok çocuğun sınavlarla mücadele ettiği bu aylarda okul başarısını da belirgin olarak düşürüyor ve belirtileri baskılamak için kullanılan alerji ilaçları da gündüz uyku hali yaratarak durumu daha da zorlaştırıyor.
Çocuk Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, bu sorunları yaşayan çocuklar ve erişkinler için bahar alerjisiyle başa çıkmanın yollarını anlattı.
Bütün çiçeklerin açtığı, doğanın canlandığı güzel bahar ayları alerjik insanların hayatını çekilmez hale getirebiliyor. Ancak Prof. Dr. Yonca Tabak'a göre bahar aylarını kabus olmaktan çıkarmak ve doğanın keyfini sürmek alerjik insanlar için de mümkün.
Uygulanacak 3 adımla bahar alerjisinin etkilerinin hafifletilebileceğini belirten Tabak; ilk adımın, alerjik maddeden uzak durmak olduğunu sözlerine ekliyor.
• Polen mevsiminde eve hava girişini mümkün olduğunca azaltmaya çalışmak gerekir. Özellikle sabahın erken saatleri havada polen sayısının en fazla olduğu zamanlardır. Bu saatlerde ve mümkünse günün diğer saatlerinde de kapı ve pencereleri kapalı tutmaya çalışın,
• Evi cam açarak havalandırmak yerine polen filtreli klima kullanın,
• Klimanın olmadığı durumlarda polen filtreli hava temizleyiciler kullanın,
• Sabah erken saatlerde ev dışı aktivitelerden kaçının,
• Dışarıdan eve geldiğinizde elinizi, yüzünüzü yıkayın, kıyafetlerinizi değiştirin,
• Kıyafetleri açık havada kurutmaktan kaçının.
Polenlerin çok uzak mesafelere hava ile taşınıyor olması nedeniyle, korunma önlemlerinin uygulanmasının bazen çok da mümkün olmayabileceğine dikkat çeken Dr. Tabak'ın önerdiği ikinci adım, hastaların polene maruz kaldıklarında tepki vermeyecekleri hale gelmelerini sağlamak için kullanılacak yan etki yapmayan kortizonlu burun spreyleri.
Alerji uzmanı denetiminde başlanacak bu spreylerinin uygun dozda ve bahar mevsimi sonlanana kadar sürekli kullanılmaları gerektiğini belirten Prof. Tabak, burun tıkanıklığının çok belirgin olmadığı, sadece akıntı, hapşırık ve kaşıntının gözlendiği hafif alerjilerde ağızdan alınan alerji ilaçlarının tek başına yeterli gelebileceğini söylüyor.
Prof. Dr. Yonca Tabak, üçüncü ve son adımda, polen alerjisinin tek kökten çözümünün dilaltı damla aşılar olduğunun altını çiziyor ve ekliyor; "Sabırla uygulandığında, bahar aylarının alerjik insan için de herkes için olduğu kadar mutlu ve rahat geçmesini sağlayacak olan tek tedavi, dilaltı aşı tedavisidir. Dilaltı aşı tedavisi, alerjik olunan maddenin dilaltından damla veya tablet şeklinde emdirilmesi ve vücudun buna alıştırılması ile uygulanıyor. Ortalama 4 yıl sürmesi gereken ve etkisi yavaş olan bu tedavi sürecinde etkinin görülmesi beklenirken hastaların yaşam kalitesini yüksek tutmak için beraberinde kana karışmayan kortizonlu sprey ilaçlardan da yararlanıyor. Üç yaşından büyük bütün hastalara uygulanabilen bu yöntemin ülkemizde olduğu gibi, Avrupa'da da 20 yıldır yoğun olarak başarı ile uygulanıyor ve şu an için polen alerjilerine tek çare.''