Yaş ilerledikçe daha sık görülen dermatolojik bir problem olan cilt kuruluğu çoğu zaman kaşıntıyla kendini gösterir. Ve bu şikayet bazen sosyal hayatı etkileyecek boyutlara kadar ulaşır. Başta kaşıntı olmak üzere cilt kuruluğu aslında birçok dermatolojik ve sistemik hastalığa eşlik eden önemli bulgulardır. Bu yüzden özellikle ileri yaştaki hastalarda kuruluk şikayeti için detaylı bir araştırma ve takip yapılması gerekir.Liv Hospital Ankara Dermatoloji Uzmanı Dr. Sevil Özdöl “Çok sık duş almak, uzun süre duşta kalmak, fazla kese yapmak, temizleyen ve cildi kurutan ürünleri sık kullanmak, cilt kuruluğunu arttıran en önemli faktörlerdir” diyor.
Koruyucu giysilerle riski azaltın
Derimiz iklim, çevre, yaşam tarzı gibi dış faktörlerden etkilendiği gibi, ilaçlar ve dahili hastalıklar gibi iç faktörlerde de etkilenir. Kuru cilde neden olan çevresel etkenler; sıcak su, deterjanlar, giysilerden dolayı oluşan sürtünme, sık hava yolculuğu, rüzgara maruz kalmak, çevre kirliliği, klima ve diğer kimyasal maddeler olarak sıralanabilir. Kuru deri, stratum korneum denilen derinin en üst tabakasının nem içeriğinin azalmasıdır. Sıcağa ve soğuğa maruz kalan ciltte su kaybı artar ve bu artış cildin kurumasına neden olur. Bu nedenle kış mevsimi cilt kuruluğuna neden olur. Dönemsel kuruluk dendiğinde ‘kış kaşıntısı’ olarak da bilinen soğuğa bağlı cilt kuruluğu akla gelir.
Kış aylarında düşük neme bağlı olarak gelişen bu tablodan korunmak için mutlaka koruyucu giysiler giyilmeli, nemlendiriciler kullanılmalıdır. Güneş de, hem ısı hem de ışın etkisiyle derinin nem kaybına neden olur. Kış mevsiminde özellikle kalorifer sisteminin ve ısıtma sistemlerinin havadaki su ve nemi azaltması ve soğuk hava nedeniyle terlemedeki azalma da cilt kuruluğuna sebep olacak veya var olan kuruluğun şiddetini daha da arttıracaktır.
Cilt kurumasının önüne geçilebilir
Cilt kuruluğu ciltte gerilme, pul pul soyulma, kepeklenme, kaşıntı gibi şikayetlere sebep olabilir. Hatta kızarıklık, kepeklenme, kaşıntı ile giden kuruluk egzamaya da yol açabilir. Kuruluk kollarda, bacaklarda ve gövdede daha belirgin olur, çünkü bu bölgelerde daha az yağ bezleri vardır. Yüz diğer vücut bölgelerine göre daha su geçirmezdir. Deri geçirgenliğinde ise lipitlerin (yağların) kritik rolleri vardır. Sık duş alındığında doğal deri lipitlerinin yeniden oluşabilmesi için yeterli süre olmadığı için kuruluk özellikle yağ bezleri daha az olan kol ve bacaklarda daha belirgin olur.
CİLDİNİZİN KURUMASINI ENGELLEYİN
*Bulunduğunuz ortamı nemlendirin.
*Duş sıklığı ve süresini kısaltın.
*Kurutmayan cilt temizlik ürünleri kullanarak cilt kuruluğunun başlamasına veya ilerlemesine engel olun.
*Özellikle ofis ortamında çalışanlar, klimanın neden olduğu düşük neme bağlı cilt kuruluğundan şikayet edebilirler. Odanın nem oranının düşük olmamasına dikkat edin.
*Dengeli beslenin. Doymamış yağ asitlerinin (sıvı yağ) diyette olması cilt bariyerinin kuvvetlenmesi açısından önemlidir.
*Nemlendirici ürün uygulamalarının cildin kendi nemini korumasında, kazanmasında ve dış faktörlerden en az düzeyde etkilenmesindeki rolü ise tartışılamaz. Lanolin, üre, gliserin, pantenol, petrolatum (vazelin) gibi maddeler içeren nemlendiriciler banyodan çıkar çıkmaz cildi fazla kurulamadan hafif nemli cilde uygulanmalıdır.
*Soğuk havalarda açıkta kalan bölgeleri, özellikle ellerimizi eldivenle korumamız gerekir.
*Çok dar giysiler sürtünmeye bağlı deride kuruluk ve iritasyona neden olabileceğinden kıyafet seçimine de dikkat edilmelidir.