Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahu Birol, ciltteki ölü deriyi arındırarak, yaza kendinizi daha iyi hissederek girmenizi sağlayacak önemli ipuçları verdi.
Soğuk ve kasvetli kış günlerinin ardından, yazın güzel yüzü kendini göstermeye başladı. Güneşin parıltısının içimizi ısıttığı bu anlarda, güneş kadar parlak bir cilde sahip olmak da hemen hemen herkesin hayalidir. Oysa ki; kış aylarında yaşanılan olumsuz hava koşulları cildinizin canlılığını yitirmesine neden olmuştur. Şimdi ise cildinizi yaza hazırlamanın tam zamanı…
Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahu Birol, ciltteki ölü deriyi arındırarak, yaza kendinizi daha iyi hissederek girmenizi sağlayacak önemli ipuçları verdi.
Cildinizdeki yıpranmış tabakayı atıp, parlak ve sağlıklı bir görünüme kavuşun
Kış mevsiminde; havanın nem oranın azalması, artan hava kirliliği, cildin daha cansız ve soluk görünmesine yol açar. Kimyasal peeling yaza girerken cildi canlandırmak, temizlemek ve nemlendirmek için yapılabilecek uygulamaların en önemlisidir. Bu tedavide deriye, yüzeysel tabakaların ayrılmasına ve soyulmasına neden olan kimyasal bir asit uygulanır. Kapalı kalan bölgelerde, özellikle sırt ve omuzda kış aylarında akne problemi oluşabilir. Banyoda vücut için uygun peeling ürünlerinin kullanılması, dermatolog tarafından hazırlatılabilecek tonik ve antibakteriyel ürünler tedavide etkili olacaktır. Her cilt için farklı etki oluşturabilecek bu ürünler, dermatolog gözetiminde ve onun önereceği şekilde kullanılmalıdır. Yazın reaksiyon riski nedeni ile uygulayamadığımız bu tedavi yöntemi için bahar ayları son uygulanabilecek zamandır.
Cilt kuruluğunu önleyin
Kış aylarında kapalı kalan bölgelerde kuruluğa bağlı pullanma, soyulma ve kaşıntı görülebilir. Deri kuruluğunu engellemek için duş esnasında banyo yağı, duş sonrası vücut nemini kaybetmeden özellikle üre içeren vücut nemlendiricisi kullanılabilir. Üre dışında vazelin, linoleik asit, seramid gibi maddeleri içerenler ürünler de tercih edilebilir. Hafta da en az 3 kere bu uygulamanın tekrar edilmesi vücut nemini dengede tutmak ve daha canlı görünmesini sağlamak için yeterli olacaktır. Nemlendirici seçimi yaparken cilt tipine en uygun olan ürünler tercih edilmelidir. Yanlış seçim ürünlerin, cilt sağlığınızda farklı reaksiyonlara neden olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Bu tür durumlarda ise hemen bir dermatologa başvurmak gerekmektedir.
Her yıkamadan sonra ellerinizi nemlendirin
El ve ayaklar genellikle ihmal edilen bölgelerdir. Güneş koruyucu kremleri ellere de uygulamak faydalı olacaktır. Böylece yaş ilerledikçe ellerde görülen kahverengi güneş lekelerinin oluşumu engellemiş olunabilir. Gelecekte oluşmasını istemediğimiz durumların, genç yaşlarda aldığınız birkaç önlem ile önüne geçmeniz mümkün olacaktır.
Soğuk ve kuru hava nedeni ile çatlayan ellerimizi kimyasal maddelerden uzak tutmak, gliserin içeren sabun ile yıkamak ve her yıkama sonrası vazelin içeren nemlendirici kullanmak el bakımı için yapılması gereken en temel aşamalardan biridir.
Ayaklarınıza özel günlük bakım
Daha çok kuru ciltlerin problemi olan çatlaklar, topuk ve ayak tabanında görülür. Ayakları yıkadıktan sonra kurulamamak, yalınayak gezmek, küçük ayakkabı giymek gibi nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Kapalı ayakkabıların içinde çatlamış, sertleşmiş ayaklar içinse salisilik asit içeren vazelin çok iyi sonuç verecektir. Önce ayaklar ılık su ile yıkanmalı ve iyice kurulanmalı, sonrasında vazelin sürülerek masaj yapılmalıdır. Daha hızlı ve daha iyi sonuç alınabilmesi için bu uygulamayı her sabah ve akşam tekrarlamak gereklidir. Ayaklara uygulanacak peeling ile tüm ölü derilerin temizlenmesine ve kalınlaşan topuklarınızı yumuşatmanıza yardımcı olduğu gibi, ayaklarınızdaki kan dolaşımını arttırır. Her banyodan sonra ponzo taşıyla yumuşak hareketlerle ölü deriyi temizlemek gereklidir. Çatlak bölgeleri, içeriğinde E vitamini ve jojoba yağı bulunan ayak kremleriyle gün boyu sık sık kremlenmeli, çatlaklarınız kaybolana dek, sürekli çorap ve kapalı ayakkabı giyilmelidir.
Güneş kremleri cildiniz için koruma kalkanıdır
Yüzde oluşan kırışıklıkların, kahverengi lekelerin %90 nedeni güneştir. Bu nedenle güneşin yüzünü göstermeye başladığı bu dönemde güneş koruyucu kremler günlük olarak kullanımı ihmal edilmemelidir. Minimum 15 faktörlü, tercihen 30 faktörlü bir kremin günlük olarak kullanılması uygun olacaktır. Güneş koruyucular, bahar aylarında deride oluşan kırmızı, kaşıntılı döküntü ile seyreden ışık reaksiyonlarını engellemek için de etkili olacaktır.
Aşırı terlemenizin önüne botoxla geçebilirsiniz
Havaların ısınması ile terleme de rahatsız edici boyuta ulaşabileceği için, koltuk altlarına uygulanacak botox tedavisi ile istenmeyen bu terlemenin oluşmasını da engellemek mümkündür.