Biriyle tanışmak ve flörtleşmek, sevgili olmak, evlenme kararı almak gibi aşamaların başladığı ilişki dönemlerinin; evlilik ile sonuçlanması, neredeyse her kızın hayalidir. “Her kızın” diyorum çünkü erkekler bu hayali her kız için kurmaz. Erkeklerin bu yaklaşımını yanlış buluyor olsam da evlilik kararı; bir gün herkesin alabileceği ve o dünyaya adım atabileceği özel bir andır.Her şey mükemmel gidiyor, hayallerinizdeki evlilik sonunda gerçekleşti ve “karı koca” ilan edildiniz. Peki, ya sonra? Artık sorumluluklarınızın artması ile oluşan yeni bilinciniz anne-baba evinizden ayrılırken kopmanız gereken rahatlığınız ile oluşacağı için bu düzene ayak uyduramayan kişilerce çabucak yıkılabiliyor. Fakat oluşan yeni bilincinizin, uzun yıllar boyunca her zaman ilk günkü gibi kalmasını sağlayabileceğiz ve eşinizden asla sıkılmayacağınız birtakım yollar mevcuttur ve ben size bunlardan bahsedeceğim.
Sadece evliliklerde değil tüm ilişkilerde kişiler öncelikle “biz” olabilme duygusunu öğrenmelidir. Eğer herhangi bir konuya “ben” bilinci ile yaklaşırsanız, eşiniz/sevgiliniz sizin “ben” bilincinizi hemen algılayamasa bile daha sonra kesinlikle bu konu üzerine yorumlamalara başlayacaktır.
Evliliklerde aşkın bitmemesi için yapılması gereken bir diğer şey ise saygıdır. Her şeyden önce kendinize saygı duymayı bilmelisiniz ki eşinizin de size saygı duymasını sağlayabilesiniz. Size kesinlikle “hiçbir şeyden taviz vermeyin” demiyorum, sadece “hak etmediğiniz şeyleri kimsenin size yaşatmasına müsaade etmeyin” diyorum.
Aşkı ilişkinin her boyutunda öldürebilecek diğer sorun kesinlikle bencilliktir. Bencil olma duygusu ile yaklaştığınız her olayda eşiniz sizi yanlış tanıdığını düşünebilir. Bu düşüncelere engel olmanız ve bencilikten kurtulmanız her zaman, tüm ilişkilerinizde size fayda sağlayacaktır.
Elele dergisinde, severek evlenen tüm insanların mutlu evlilik için yapmayı düşündüğü fakat yapmaya cesaret edemediği davranışlarının ele alındığı yazılarla, eminim ki kendinizden bir şeyler bulacak ve yaptığınız yanlışları kolayca fark edebileceksiniz.
Karşınızda olan kişinin kadın ya da erkek olduğunu unutmadan, kişisel özgürlüklerine ve size müsaade ettiği kadarıyla girebildiğiniz hayatı için yanlışlar yapmadan önce her zaman kendinizi düşünmeniz, bu doğrultu da “ben olsam ne yapardım?” sorusunu hiç çekinmeden, sürekli kendinize sormanızı öneriyor ve birbirinizin kıymetini yılmadan kalbinizde taşıyabilmenizi temenni ediyorum.
